Sosyal Girişimciliğin Bileşenleri 0 10659

Akademik olarak 1990’ların başında başlayan sosyal girişimcilik kavramı farklı tanımlara ve bakış açılarına sahip bir olgu. Bu anlamda sosyal girişimciliği diğer girişimlerden ayıran temel farklılıklar da mevcut. Kavram karmaşasının yaşanması da aslında tam olarak bu noktadan doğuyor. Öncelikle sosyal etki yaratması ve topluma mal ediliyor olması gereken sosyal girişimcilik sonrasında bu etkiyi yaratacak fırsatları yakalayabilme, çözüm odaklı ve yenilikçi olma sonrasında ise kaynak yaratma ve sürdürülebilir hedefler doğrultusunda çalışma. İşte olayın özü tam olarak bu aşamalardan geçiyor.

Sosyal Etki Yaratma

Sosyal girişimcilikle ilgili ikinci aşamada ilk olarak gelir elde etmek konuşuluyor. Evet; proje bazında kaynak yaratmak ve gelir elde etmek elbette bu işin bir parçası. Fakat burada atlanan detay gelirin ne şekilde kullanılacağı oluyor. Sosyal girişimle elde edilen gelir yine bu projenin sürdürülebilirliği için kullanılmalı ve toplumsal sorunlar hedef alınmalıdır. Formül verecek olursak; Sosyal Faaliyet  =  Sürdürülebilir Gelişim İhtiyacını Karşılayan Faaliyet

Burada yanlış anlaşılmaya müsait bir konu daha var. Gelir elde etme amaçlı kurulan “ticari bir yapı sosyal değer üretemez.” çıkarımı yapılmamalı. “Ticari girişimler de ürettikleri ürün ve hizmetler ile toplumsal fayda sağlayabilir ve sosyal etki yaratabilirler. ” Birçok kurumsal firmanın sosyal sorumluluk projelerinde yer alması ve değer üretmeleri buna en güzel örnek diyebiliriz.

Sosyal Etki Yaratacak Fırsatları Görme

“Sosyal girişimciler, çevre koşulları olumsuz olduğunda bile, sosyal değişim fırsatlarını görebilen kişilerdir. Çünkü sorunun var olduğu bir ekosistem içerisinde, bir çözüm önerisi, dolayısıyla sosyal bir etki yaratma amacıyla kurulacak bir sosyal girişim fikri de var oluyor demektir. Türkiye’de ve tüm dünyada görülmektedir ki, sosyal girişimleri oluşturan sosyal fırsatlar, sosyal girişimcilerin bu gereksinimleri karşılayabilme kapasitelerini fazlasıyla aşmış durumdadır. Bu sebeple, yepyeni modellere ve faaliyetlere, yepyeni oyunculara ihtiyaç duyulmaktadır.”

Yenilikçi Olma – Çözüm Odaklılık

Sosyal ihtiyaçlarla baş etmek, toplumsal sorunlara yenilikçi ve sürdürülebilir hedefler belirlemek çözüm odaklı bir bakış açısıyla mümkün. Planlı bir proje süreci yeni bir pazar ortamını da beraber getirebilir. Süreç boyunca, koşulların analiz edilmesi ve potansiyel tehdit ile fırsatların aktif bir şekilde izlenmesi, beklenmedik durumlara karşı, bir sosyal girişimi hazırlıklı hale getirmektedir.”

Kaynak Yaratma ve Sürdürülebilirlik

Gelip geçici bir proje olmak değil, öngörülü bir bakışla geleceğe yatırım yapan bir proje olarak var olmak, sorunların çözümünde en etkili yollardan biri olacaktır. Kaynak bulmak ne yazik ki tek başına yeterli bir etken değil. Mevcut kaynaklarla sınırlı kalmayıp sürdürülebilir bir plan içerisinde kaynak yaratabilmek projenin temel sermayesini oluşturur. “Özetle bir faaliyetin sosyal girişim olarak tanımlanması için, sürdürülebilirliğini, tamamıyla gönüllü bağışlarına bağlamamalı, kendi sosyal sermayesini üretebileceği bir gelir akışı modeline sahip olmalıdır.”

*Yararlanılan Kaynaklar;

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir