Bir gişimcinin girişimini hayata geçirmek için en temel ihtiyacı kuşkusuz ki yatırımcı. Fikrinizi hayata geçirmeniz için size mali destek sağlayacak olan yatırımcının bu yatırımı gerçekleştirebilmesi için de fikrinizi özümsemesi gerekiyor. Peki ya yatırımcı bulayım derken fikriniz çalınırsa?
Fikriniz için yatırımcı ararken bu yatırımcının size sunacağı mali desteğin yanında, yaratabileceği potansiyel imkanlar, sektördeki tecrübesi, ilgili alandaki bağlantıları da girişiminizi geliştirebilmeniz için büyük önem taşıyor. Bu koşulları değerlendirip sizin için uygun olan yatırımcıya gittiğinizde yapmanız gereken ise ekosistemin jargonunda: non sisclosure agreement olarak geçen gizlilik sözleşmelerinden imzalayarak fikrinizi korumak.
Ancak yatırımcı arayışına girmeden önce fikrinizle sorgulamanız gereken daha önemli şeyler var. Yoksa yatırımcı bulmak şöyle dursun, dolaylı yollardan da olsa fikrinizi çaldırmanız mümkün.
İyi bir sosyal girişim için maalesef her zaman iyi bir fikir yeterli olmuyor. Daha doğrusu bir fikrin iyi bir fikir olabilmesi için bazı problemleri çözmesi ve sorulara cevap vermesi gerekiyor. Bunlar; kurduğum iş hangi sorunu çözüyor? Çözümün etki alanı ne denli geniş ve sürdürülebilir, ekibiniz kim ve çalışacağınız alanlarda profesyonel mi?
Eğer bu sorulara gerçekçi ve umutlu(!) cevaplar verebiliyorsanız, yatırımcı aramaya başlamalısınız. Aksi taktirde, iyi geliştirilmemiş, eksik noktaları bulanan, ucu açık fikirlerle yatırımcılara gittiğinizde fikrinizin bire bir aynısı olmasa bile geliştirilmiş halinin kurgulanması mümkün.